Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde Suçlarında TCK m.188 ile TCK m.191’in Karşılaştırmalı İncelemesi

services-details

Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde Suçlarında TCK m.188 ile TCK m.191’in Karşılaştırmalı İncelemesi

Özet
Bu makalede, Türk Ceza Kanunu’nda uyuşturucu veya uyarıcı madde suçlarının düzenleniş biçimi ele alınmaktadır. Özellikle TCK m. 188’de düzenlenen uyuşturucu madde imal ve ticareti suçu ile TCK m.191’de düzenlenen kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu arasındaki farklar incelenmiştir. Makale kapsamında Yargıtay içtihatları, Ceza Genel Kurulu kararları ve doktrindeki görüşler ışığında suç tiplerinin unsurları, ayırt edici ölçütler, etkin pişmanlık hükümleri ve uygulamadaki sorunlar tartışılmıştır.

Giriş
Uyuşturucu ve uyarıcı madde suçları, yalnızca bireysel sağlığı değil aynı zamanda toplumsal düzeni ve kamu güvenliğini de tehdit etmektedir. Bu nedenle ulusal ve uluslararası hukukta ağır yaptırımlarla düzenlenmiştir. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda bu suçların en temel düzenlemeleri TCK m.188 ve m.191’de yer almaktadır. Çalışmada, her iki suç tipi arasındaki sınırın nasıl belirlendiği, Yargıtay içtihatları ve öğretideki yaklaşımlar incelenecektir.

TCK m.188: Uyuşturucu Madde İmal ve Ticareti Suçu
TCK m.188, uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin imal ve ticaretine yönelik fiilleri düzenlemektedir. Bu suç, kamu sağlığını korumak amacıyla ağır yaptırımlarla donatılmıştır. Maddenin üçüncü fıkrası, satış, satışa arz, başkasına verme, sevk, nakil, depolama, satın alma ve bulundurma gibi fiilleri ayrı bir suç olarak tanımlamaktadır. Yaptırım en az on yıl hapis ve adli para cezasıdır. Suçun çocuklara karşı işlenmesi hâlinde ceza en az on beş yıl hapis olarak belirlenmiştir.

TCK m.191: Kullanmak İçin Uyuşturucu Madde Bulundurma
TCK m.191 ise kullanmak amacıyla uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek, bulundurmak veya kullanmak fiillerini düzenlemektedir. Bu suçun yaptırımı iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasıdır. Maddenin amacı, bireyin bağımlılıkla mücadelesini sağlamak ve kamu sağlığını korumaktır. Kanun koyucu, bu fiilleri ticaretten ayırarak farklı cezai yaptırımlara tabi tutmuştur.

TCK m.188 ile TCK m.191 Arasındaki Ayrım Kriterleri
Yargıtay kararları ve doktrinde, kullanmak için bulundurma ile ticaret amacıyla bulundurma arasındaki farkı belirlemek için çeşitli ölçütler geliştirilmiştir:

1. Failin davranışları: Failin satış veya devir yönünde bir faaliyette bulunup bulunmadığı.
2. Bulundurulan yer ve biçim: Maddenin evde kişisel kullanım için bulundurulması ile gizli depolarda saklanması arasındaki fark.

3. Miktar ve çeşit: Kişisel kullanım için kabul edilebilir miktarın ötesinde çok sayıda paket, farklı çeşitler, hassas terazi ve ambalaj malzemelerinin varlığı.
Adli Tıp Kurumu raporları da bu ayrımda önemli rol oynamaktadır. Örneğin, kişisel kullanım için günlük miktar esrar için 4,5 gr, eroin için 150 mg, kokain için 60 mg, haplar için 3-4 adet, metamfetamin için 0,38 gr olarak kabul edilmektedir. Ancak bu miktarlar mutlak sınır değil, dosya kapsamındaki diğer delillerle birlikte değerlendirilmelidir.

Etkin Pişmanlık (TCK m.192)
Uyuşturucu suçlarında etkin pişmanlık hükümleri, failin kendi suçu veya suç ortaklarının ortaya çıkarılmasına katkı sağlaması hâlinde uygulanır. Bunun için failin bizzat yardım etmesi, yardımın soruşturma veya kovuşturma makamlarına yapılması, mahkeme hüküm vermeden önce gerçekleşmesi ve verilen bilginin doğru ve yararlı olması şarttır. Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 06/03/2012 tarihli kararında da belirtildiği üzere, failin etkin pişmanlıktan yararlanabilmesi için suç ortaklarının kimliğinin belirlenmesine veya yakalanmasına katkı sağlaması gerekir.

Uygulamadaki Sorunlar ve Değerlendirme
Uyuşturucu madde bulundurma eyleminin, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçunu mu yoksa uyuşturucu madde ticareti suçunu mu oluşturduğunun tespitinde  belirgin rol oynayan husus, bulundurmanın amacıdır. Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 15/06/2004 tarihli ve 107-136 ile 06/03/2012 tarihli ve 387-75 sayılı kararları başta olmak üzere bir çok kararında da belirtildiği üzere, uyuşturucu madde bulundurmanın, kullanma maksadına matuf olduğunun belirlenmesinde dikkate alınması gereken ve öğreti ile uygulamada da kabul görmüş olan bazı kriterler bulunmaktadır.

Bunlardan ilki; failin bulundurduğu uyuşturucu maddeyi başkasına satma, devir veya tedarik etmek hususunda herhangi bir davranış içine girip girmediğidir.

İkinci kriter, uyuşturucu maddenin bulundurulduğu yer ve bulunduruluş biçimidir. Kişisel kullanım için uyuşturucu madde bulunduran kimse, bunu her zaman kolaylıkla erişebileceği bir yerde, örneğin genellikle evinde veya iş yerinde bulundurmaktadır. Buna karşın uyuşturucunun ev veya iş yerine uzakta, çıkarılıp alınması güç ve zaman gerektiren depo, mağara, samanlık gibi bir yere gizlemesi kullanma dışında bir amaçla bulundurulduğunu gösterebilir. Yine, uyuşturucunun çok sayıda özenli olarak hazırlanmış küçük paketçikler hâlinde olması, her paketçiğin içine hassas biçimde yapılan tartım sonucu aynı miktarda uyuşturucu madde konulmuş olması, uyuşturucu maddenin ele geçirildiği yerde veya yakınında, hassas terazi ve paketlemede kullanılan ambalaj malzemelerinin bulunması, kullanım dışında bir amaçla bulundurulduğu hususunda önemli bir belirtidir.

Üçüncü kriter ise, bulundurulan uyuşturucu maddenin çeşit ve miktardır. Uyuşturucu madde kullanan kimse genelde bir ya da benzer etki gösteren iki değişik uyuşturucu maddeyi bulundurur. Bu nedenle değişik nitelikte ve farklı etkileri olan eroin, kokain, esrar ve amfetamin içeren tabletleri birlikte bulunduran sanığın bunları satmak amacıyla bulundurduğu kabul edilebilir. Kişisel kullanım için kabul edilebilecek miktar, kişinin fiziksel ve ruhsal yapısı ile uyuşturucu veya uyarıcı maddenin niteliğine, cinsine ve kalitesine göre değişiklik göstermekle birlikte, Adli tıp mütalaalarında kişisel kullanım miktarı bakımından esrar için günlük 4,5 gr ; eroin için günlük 150 mg; kokain için günlük 60 mg; haplar için  günlük 3-4 adet; metamfetamin için ise günlük38 gr 'lık miktarlar tespit edilmiş olmakla birlikte her yargılama bakımından bütün dosya delilleri spesifik olarak kendi içinde değerlendirilmek kaydıyla neticeten bu kişisel miktar kullanım sınırları da göz önünde bulundurularak karar verilmelidir.

Uygulamada en büyük sorun, kişisel kullanım ile ticaret amacı arasındaki sınırın tespitidir. Bazı dosyalarda yalnızca miktara bakılarak ticaret suçu kabul edilmekte, failin bağımlılık durumu veya kullanım alışkanlıkları göz ardı edilmektedir. Bu da adil yargılanma hakkı açısından tartışmalara yol açmaktadır. Ayrıca, etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasında da tutarsızlıklar mevcuttur. Failin sağladığı bilginin yeterince yararlı olup olmadığı hâkimin takdirine bırakıldığından farklı kararlar ortaya çıkabilmektedir.

Sonuç
Uyuşturucu suçlarında TCK m.188 ile m.191 arasındaki ayrım, ceza adalet sisteminin en kritik sorunlarından biridir. Ticari amaçla bulundurulan uyuşturucular ağır yaptırımlarla cezalandırılırken, kişisel kullanım amacıyla bulundurma daha hafif cezalandırılmakta ve tedavi odaklı yaklaşımlar öne çıkmaktadır. Etkin pişmanlık hükümleri ise suçla mücadelede önemli bir araç olmakla birlikte, uygulamadaki belirsizliklerin giderilmesi gerekmektedir.

Av.Ahmet AVŞAR (LL.M)

Kaynakça
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu
Ceza Genel Kurulu, 15.06.2004, 107-136
Ceza Genel Kurulu, 06.03.2012, 387-75
Yargıtay 10. Ceza Dairesi, 2017/2564 E., 2019/3489 K.
Yargıtay 20. Ceza Dairesi, 2018/4235 E., 2020/5621 K.
Yargıtay 9. Ceza Dairesi, 2016/7421 E., 2018/1256 K.
Yargıtay 1. Ceza Dairesi, 2024/2758 E., 2025/4829 K.
Adli Tıp Kurumu Raporları
Centel, Nur / Zafer, Hamide / Çakmut, Özlem, Ceza Hukuku Özel Hükümler, Beta Yay., İstanbul, 2022.
Özgenç, İzzet, Türk Ceza Hukuku Özel Hükümler, Seçkin Yay., Ankara, 2021.