MİRASÇILIK BELGESİNİN İPTALİ DAVASI

services-details

MİRASÇILIK BELGESİNİN İPTALİ DAVASI

1. Mirasçılık Belgesi ve Önemi
Türk Medenî Kanunu’nun 598. maddesine göre mirasçılık belgesi, mirasçılık sıfatını ve miras paylarını gösteren resmi bir belgedir. Bu belge, sulh hukuk mahkemelerinden veya noterlerden alınabilir. 2011 yılında Noterlik Kanunu’na eklenen düzenlemelerle noterler de mirasçılık belgesi düzenleyebilir hâle gelmiştir.
Mirasçılık belgesi, mirasçının tereke üzerindeki haklarını üçüncü kişilere karşı ileri sürebilmesini ve tasarruf işlemlerinde hukuki güvenliği sağlar. Ancak kimi zaman yanlış veya eksik düzenlenmesi nedeniyle mirasçıların hakları zedelenebilmektedir. Bu durumda, mirasçılık belgesinin iptali davası gündeme gelir.
2. Görevli ve Yetkili Mahkeme
Görevli Mahkeme: Mirasçılık belgesinin verilmesi çekişmesiz yargı kapsamında sulh hukuk mahkemesinin veya noterin görev alanındadır. Buna karşılık iptal talepleri çekişmeli nitelikte olduğundan görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi’dir.
Yetkili Mahkeme: Davanın, miras bırakanın son yerleşim yeri mahkemesinde açılması asıldır. Yargıtay, davalılardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde de davanın açılabileceğini kabul etmektedir.
3. Davayı Kimler Açabilir?
Mirasçılık belgesinin iptali davası, hukuki yararı bulunan herkes tarafından açılabilir. Burada belirleyici kriter, belgedeki hatalı veya eksik düzenlemenin davacının hukuki statüsünü veya payını doğrudan etkilemesidir.
Mirasçılar: Belgenin içeriği pay oranlarını veya mirasçılık sıfatlarını hatalı gösteriyorsa dava açabilirler.
Belgede Yer Almayan Mirasçılar: Mirasçılık belgesinde hiç yer almamış olan mirasçılar da haklarını korumak amacıyla iptal davası açabilir.
Tereke Alacaklıları: Yargıtay, tereke üzerinde alacağı olan kişilerin de hukuki yararlarının varlığı halinde bu davayı açabileceğini kabul etmektedir.
Kamu Otoritesi: Kamu düzenine ilişkin açık hatalarda Cumhuriyet savcılarının dava açtığı istisnai örnekler de bulunmaktadır.
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi, menfaati ihlal edilen her kişinin bu davayı açabileceğini, herhangi bir zamanaşımı veya hak düşürücü süre bulunmadığını vurgulamaktadır.
4. Taraf Teşkili (Husumet)
Mirasçılık belgesinin iptali davalarında, iptali istenen belgede adı geçen tüm mirasçılara husumet yöneltilmesi gerekir. Eğer belgede adı geçen mirasçılardan biri ölmüşse, onun mirasçılarına husumet yöneltilmelidir. Yargıtay kararlarında, taraf teşkilinin eksikliğinin kamu düzenine ilişkin olduğu, mahkemece re’sen gözetileceği ve eksiklik giderilmezse davanın reddine yol açacağı kabul edilmektedir.
5. Zamanaşımı ve Hukuki Yarar
Mirasçılık belgesinin iptali davasında zamanaşımı süresi yoktur. Davacının davayı açabilmesi için hukuki yarar koşulunun varlığı yeterlidir. Hukuki yarar, belgedeki yanlışlığın davacının mirasçılık sıfatına veya miras payına doğrudan etki etmesiyle ortaya çıkar.
6. İspat ve Deliller
Dava, çoğunlukla nüfus kayıtlarına dayanılarak açılmaktadır. Ancak soybağı ve mirasçılık ilişkisi yalnızca nüfus kayıtlarıyla değil, her türlü delille ispat edilebilir. Bu bağlamda nüfus kayıtlarının düzeltilmesi davalarıyla mirasçılık belgesinin iptali davaları sıkça iç içe yürütülmektedir.
Yargıtay ise müstakar kararlarında iptal davalarında bazı temel ilkeleri ortaya koymuştur:
Hasımlı Dava Zorunluluğu: Belgenin iptaline ilişkin davalar, belgedeki tüm mirasçılar (veya ölmüşlerse mirasçıları) davaya dahil edilerek açılmalıdır.
Zamanaşımı Olmadığı: Veraset ilamının iptali davalarında herhangi bir süre sınırlaması bulunmamaktadır.
Hukuki Yarar Şartı: Menfaati doğrudan etkilenmeyen kişilerin dava açamayacağı belirtilmektedir.
Birlikte Talepler: Nüfus kaydının düzeltilmesi ile mirasçılık belgesinin iptali ve yeni belgenin verilmesi talepleri birlikte ileri sürülebilmektedir.
8. Davanın Sonuçları
Mahkemenin iptal kararı ile birlikte hatalı düzenlenmiş mirasçılık belgesi hükümsüz hale gelir. Çoğunlukla mahkeme, yeni ve doğru bir mirasçılık belgesinin düzenlenmesine de hükmeder. Bu karar, mirasçıların tereke üzerindeki tasarruf yetkilerini doğrudan etkiler.
Üçüncü kişilerin iyi niyetli kazanımlarının korunması, Türk Medenî Kanunu’nun taşınmaz rejimine ilişkin hükümleri çerçevesinde ayrıca değerlendirilmelidir.
9. Sonuç ve Değerlendirme
Mirasçılık belgesinin iptali davası, miras hukukunun uygulamada en çok karşılaşılan uyuşmazlıklarından biridir. Bu davanın doğru şekilde açılabilmesi için:
Tüm mirasçıların davada taraf olarak yer alması,
Hukuki yararın açıkça ortaya konulması,
Delillerin eksiksiz hazırlanması gereklidir. Yargıtay uygulaması da bu ilkeleri istikrarlı biçimde teyit etmektedir.
Mirasçılık belgesinin iptali hem teknik hem de usul açısından uzmanlık gerektirdiğinden, somut olaylar özelinde profesyonel destek alınması önem arz etmektedir. Daha ayrıntılı bilgi ve hukuki danışmanlık için Avşar Hukuk Bürosu ile iletişime geçebilirsiniz.